Efkar | Konular | Kitaplar

Adnan menderesten hatıralar

...ADNAN MENDERESE...
...ALNI SECDELİ MÜTEVAZİ BAŞBAKAN...
...Yıllarca TÜRKÇE okutulan EZANI,aslına çeviren KAHRAMAN...
...HALKIN İÇİNDEN,HALKIN SEVGİLİSİ BİR ADAM…
...Necip FAZIL KISAKÜREK O asıldığında :
…Zeybeğim; dünyayı aldın götürdün...
...Bir öldün de beni binbir öldürdün...
...Diyecek ve onun için günlerce GÖZYAŞI DÖKECEKTİ...
....Neden ASILMIŞTI...
...Halk onu görünce sokaklara dökülürdü,O EZANI MUHAMMEDİYEYİ yeniden bu semalarda PEYGAMBER DÖNEMİNDEKİ gibi okutan insandı...İnsanlar günlerce ARAPÇA EZANA GÖZ YAŞI DÖKMÜŞLERDİ...Halk onu ne çok sevdi...İnsanlar Onu ne çok sevmişti...
...Adnan menderes 1952 yılında NATO toplantısı için Fransa'ya gider...Bir ara Paris büyükelçisini yanına çağırarak...
..."Osmanoğulları ailesinin Paris'te yaşıyor olması gerek... Bunlar ne yer, ne içer, ne ile geçinir?" diye sorar..
...Büyükelçinin hanedan hakkında hiçbir bilgiye sahip olmadığını gören Menderes, büyük bir hayıflanma içerisinde... "Sana 24 saat mühlet! Ya Osmanlı ailesinin adresi ile ya da istifanla gelirsin" der...Bir müddet sonra büyükelçi arayacak ve osmanlı ailesini bulacak ve adresle ADNAN MENDERESİN yanına gelir...Hanedanın ziyaretine giden Menderes, gördükleri karşısında çılgına döner...Devlet-i Aliye'nin ulu Hakanı Sultan Abdülhamid Han'ın 80 yaşındaki hanımı Şefika Sultan, 60 yaşındaki kızı Ayşe Sultan ve diğer Osmanlı hanımları, Paris yakınlarında bir bulaşıkhanede Fransızların bulaşıklarını yıkamaktadırlar...Kimim osmanlı ailesinin bayan fertleride FRANSIZ ORDUSUNDA BULAŞIKÇILIK yaparak geçimini temin etmektedir....Menderes gözyaşlarını tutamaz. Şefika Sultan'ın ellerine sarılır ve "Anne ne olur affet bizi, geç geldik" der... Ayşe sultan sürgünden otuz yıl sonra gördüğü bu vatan evladına... "Sen kimsin"? diye sorar... Menderes de : "Ben Türkiye Cumhuriyeti'nin başbakanıyım" der... "Ben başbakanım" sözünü duyan koca sultan sevinçten öyle bir çığlık atar ki kalbi duracak gibi olur, bayılır...Menderes Türkiye'ye döner dönmez doğruca Cumhurbaşkanı Celal Bayar'a çıkar... "Osmanlı hanımlarını bulaşık yıkarken gördüm. Onların Türkiye'ye dönmeleri için af kanunu çıkaracağım" der... Celal Bayar da : "Adnan Bey sus! Sakın bu konuyu bir daha başka yerde açma, malum gazeteler tahrikiyle silahlı kuvvetlerin içindeki cunta Türkiye'de ihtilal yapar" der...Menderes cebinden çıkardığı bir mektubu masanın üzerine bırakarak dışarı çıkar.Mektupta şunlar yazılıdır... "Analarının ve babalarının Fransa da hizmetçilik yaptığı bir ülkenin başbakanı olmaktan utanç duyuyorum, istifamın kabulünü arz ederim... Adnan Menderes.... "Menderes'in istifadan vazgeçmesi için epeyce uğraşılır ve hanedan hanımlarının yurda dönmelerine izin verilmesi şartıyla Menderes istifadan vazgeçer...
...Dönüş:İstanbul'a dönenler arasında Sultan II. Abdülhamid'in hanımı ve kızı da vardır.Bir sabah erken saatte Teşvikiye'deki evlerinin kapısı çalınır. Kapıyı Abdülhamid'in kızı Ayşe Sultan açar. Gelen kişi Menderes'tir... "Şayet kabul buyururlarsa Valide Sultan'ı görmek isterim" der....Başında tülbent elinde tespihiyle Menderes'i karşılayan Şefika Sultan "Berhudar olasın evlâdım, hoş geldiniz..." der. Başbakan da "Teşekkür ederim Valide hazretleri, hoş bulduk..." demesinden sonra Şefika Sultan, "Beyefendi, niçin önceden haberimiz olmadı? Böyle, hazırlıksız ve gâfil avlandık" der. Menderes de, "Zararı yok efendim. Bendeniz elinizi öperek hayır duanızı almak ve bir ihtiyacınız olup olmadığını öğrenmek için geldim" der.Ayrılırken daha sonraları Yassıada da onun da hesabının sorulduğu şişkince bir zarf bırakır. İşte Menderes'in amansız suçlarından birisi budur....
...Darbeciler HALKIN SEVGİSİNİ ondan koparmak için her türlü iftirayı attılar...Ama halkın kalbinden ne onun neden oğlunun sevgisini sökemediler...Vucudunda siğara söndürdüler,ne işkenceler ettiler...
...ADNAN MENDERES KISA BİR DÜNYA HAYATI İÇİN ASLA DARBECİLERE BOYUN EĞMEDİ VE MİLLETİNİN ALEYHİNE TEK BİR İMZA ATMADI...
....ALLAH'TA ONA ŞEHİDLİK NASİP ETTİ...
...Adnan Menderes Osmanlı ailesini çok sevmişti...Osmanlı ailesinin yurt dışında sıkıntı içinde olması ve bulaşıkçılık ve hizmetçilik yapması, Mahşer günü Fatih sultan mehmedden utanıyordu...Sultan ABDUL HAMİT HANIN YÜZÜNE bakmaktan utanıyordu...Kanuni sultan süleymana Kızlarınızı,hanımlarınızı vatan haini ilan edip yurt dışına sürdük demekten utanıyordu,Mısırın fatihi,YAVUZ SULTAN SELİMİN yüzüne nasıl bakarım demekten utanıyordu...CANINI ONLAR İÇİN VERMEYE HAZIRDI...
...Belkide kısa bir dünya hayatı ona ŞEHİDLİK MERTEBESİNİ Osmanlı ailesine olan sevgisi ve Ezana olan hizmetinden SEBEB KILARAK NASİP ETMİŞTİ...
ONLARI NE ÇOK SEVDİLER....
ONLARI NE ÇOK SEVDİK...
DİLERİZ BU SEVGİ BİZİ ONLARA GÖTÜRÜR...
...Adnan menderes asıldıktan sonra asıl geride kalanlar için acı büyüktü...
....En büyük acıyı BÜYÜK ŞAİİR NECİP FAZIL KISAKÜREK YAŞAYACAKTI...
...Sözü Necip fazıla bırakalım...
Adnan Menderese yazdığı şiir....
Zeybeğimi, birkaç kızan, vurdular...
Çukurda üstüne taş doldurdular...
Bir de, ya kalkarsa diye kurdular...
Zeybeğim, zeybeğim, ne oldu sana?
Allah deyip, şöyle bir doğrulsana!

Zeybeğim, kalkamaz, dirilemez mi?
Odası mühürlü, girilemez mi?
Şu ters akan sular çevrilemez mi?
Ne günedek böyle gider bu devran?
Zeybeğim, bir sel ol, bir çığ ol, davran!

Kır at zincirlenmiş, ufuk sahipsiz...
Han kayıp, hancı yok, konuk sahipsiz...
Baş köşede sırma koltuk sahipsiz...
Kızanlar, dört yandan, hep abandınız!
Zeybeğin kanına ekmek bandınız!

Bilemem, susarak ölmek mi hüner?
Lisan çıldırıyor, dil nasıl döner?
Ondan son iz, uzak, uzak bir fener...
Öldü mü? Çatlarım yine inanmam!
Gizliye yanarım, ölüye yanmam!

Zeybek kaybolduysa bunca kayıp ne?
Tesbihi dökülmüş, aranır nine;
Balonu yok, ağlar çocuk haline...
Zeybeğim, dünyayı aldın götürdün!
Bir öldün de, beni binbir öldürdün!

Beyni tırmık tırmık, pençelere sor!
Mevsim niçin ölgün, bahçelere sor!
Sor; çukuru nerde, serçelere sor!
Ağla, bir dinmeyen hasretle ağla;
Zeybeksiz yolları gözetle, ağla!
...GÜN GELECEK İNSANLAR ADNAN MENDERESE HERGÜN RAHMET OKURKEN,ONU ASAN DARBECİ ALÇAKLARA HERGÜN LANET EDECEKLERDİ...

fatihan

Konular