Efkar | Konular | Kitaplar

Afganistan’ın LİTHİUM ile imtihanı...

Yıllar önce İstanbul Teknik Üniversitesi’nde Digital Elektronik dersi alıyordum. Hoca derste demişti ki: Bir gün gelecek Katot tüplü televizyonlar yok olacak, yerine resim tablosu gibi inceleri gelecek. Duvara resim asar gibi TV asacağız ve ekledi: “Şu an bu teknoloji mevcut fakat piyasaya sürmüyorlar. Katot tüplü arkaları uzun TV’leri ve bilgisayar ekranlarını satabildikleri kadar satacaklar. Piyasa doyuma ulaşınca ve TV üreten şirketler yeterince kazandıklarına emin olduklarında piyasaya yenileri gelecek. Fakat onlar piyasaya sürüldüğünde onu değiştirecek yeni teknoloji de hazır olacak. Nitekim MIT’de 20 yıl sonrasının teknolojileri tasarlanıyor hesaplanıyor.” Tam olarak bu sözler değildi fakat söyledikleri bu manaya geliyordu.

Bu sözlerin üzerinden tam 10 yıl geçmişti ki Plasma, Flat Screen, HD, 3D, 4K TVler heryerde mantar gibi bitmeye başladılar. Ve hocanın söyledikleri bir bir çıktı.

1990lı yılların sonlarına doğru cep telefonları dünyada moda olmaya başladı ve herkes elinde bir telefonla dolaşmaya başladılar. Bir yandan da dizüstü bilgisayar dediğimiz Laptoplar üretilmeye başlandı. Cep telefonu ve Laptopların en büyük ihtiyacı ise pilleriydi ve bu piller en fazla Lithium madeninden yapılıyordu. Aynı şekilde petrol fiyarlarının sürekli yükselmesi Hybrid ve elektrikli arabaların gerekliğini ortaya koyuyor ve Lithium’a olan ihtiyaç daha da artıyordu
Lithium periyodik cetvelde üçüncü element. Erime ve kaynama noktası çok yüksek fakat yoğunluğu düşük ve hafif. O sebeple uçak sanayisinde çok kullanılır. Ayrıca ilaç sektöründe çok kullanılır. Bugün ise en çok kullanıldığı yer yeniden sarj edilebilen piller.

2004 yılında HP şirketi Iphone’dan yıllar önce IPAQ denilen el bilgisayarları ve akıllı telefonları üretmeye başladı ve dokunmatik ekranlı Cep telefonlarını üretti. Üzerinde Windows işletim sistemi vardı ve birçok uygulama indirip şu anki akıllı telefonlar ile yapabildiklerimizin neredeyse tamamını yapabiliyorduk. Fakat Telefon hattının interneti çok yavaştı veya yoktu. Wi-Fi olan yerlerde kullanıyorduk daha çok. Bu aletler çok büyük ve çok kaba idi. Yeterince reklam da yapılamadı. Nitekim 2007 yılında Iphone piyasaya sürülünce akıllı telefonlar patlama yaptı ve buna karşılık Samsung Şirketi Android işletim sistemli telefonları geliştirdi. Derken Çinli şirketler bu akıllı telefonların görünüşte birebir aynı fakat özellikleri farklı telefonlar üretmeye başladılar. Şu an bütün dünyada akıllı telefon kullananların sayısı bilgisayar kullananların sayısını geçip bir kac katta fark atmış durumda. Normal bilgisayarların yerini de yine Lithium pil kullanan tabletler almış vaziyette. Türkçe’ye “Nesnelerin İnterneti” olan çevrilen IoT (İnternet of Things) ile akıllı evler, akıllı hastaneler ve bil umum akıllı nesnelerin gelişmesiyle de Lithium’a olan ihtiyaç günden güne artıyor.

Hal böyle olunca 20 yıl önceden geleceğin teknolojilerini bilenler Lithium’a olan ihtiyacın da farkındalardı. Peki en fazla Lithium madeni hangi ülkedeydi dersiniz? Tam isabetle bildiğiniz gibi Afganistan. Bilmiyorsanız da öğrenmiş oldunuz.

Sonra birden mevsim değişiverdi. ABD Başkanının Petrol Şirketinin ortaklarından birisi hemde Suudi vatandaşı bir zat birden Afganistan’da ortaya çıkıverdi ve ABDye malum saldırıları yapıverdi.(!)

Derken ABD Afganistan’ı işgal etti ve şu an bütün Lithium maden yatakları Amerikan şirketleri tarafından işletilip dünyaya pazarlanıyor. (Pentagon 23 Haziran 2010 tarihinde yayınladığı raporunda Afganistan’da degeri 1 trilyon dolardan fazla Lithium madeni olduğunu açıkladı ve ayrıntılı raporları yayınladı.Sizce bütün bunlar tesadüf olabilir mi? Gazetelerden Afganistan’ın Lithium madeninin ehemmiyeti üzerine çok fazla makaleler de yayınlanıyor da ordan farkediyoruz. Yada bize medya üzerinden servis edilen haberlerin gerçekte bir proje olduğunu düşünüyor munuz?
Zafer Acar 30 Ekim 2016

Konular